“Yürek Isıtan Sanat Işığı”
SEZON AÇILIŞ KONSERİ
Murat Cem Orhan şef
Hanna-Elisabeth Müller soprano
F. Tüzün (1929 – 1977) – Türk Kapriçyosu
R. Strauss (1864 – 1949) – Vier letzte lieder
* İlkbahar (Şiir: Herman Hesse)
* Eylül (Şiir: Herman Hesse)
*Uyku Zamanı (Şiir: Herman Hesse)
*Günbatımı (Şiir: Joseph von Eichendorf)
J. Brahms (1833 – 1897) – Senfoni No.1
I. Un poco sostenuto – Allegro
II. Andante sostenuto
III. Un poco allegretto e grazioso
IV. Adagio – Piu andante – Allegro non troppo, ma con brio
CRR 2023-2024 sanat sezonu; Ludwig van Beethoven’ın insanlığa hitap ettiği “9. Senfonisi”nin ilk seslendirilişinin 200. yıldönümünde yapıtın mantığına ve özellikle de genç Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yaşı şerefine hazırlandı. İnsanlığa adaleti, özgürlüğü, yeniliği hesapsız şekilde getiren bir lider özlemi çeken bestecinin “neşede birleşme ideali”ne uygun şekilde, senfoninin her bölümünde saklı anlatımlar ve Tanrılar’a ait olan bilgi, sanat ve hatta teknolojiyi insanlığa götüren Prometheus tasvirine uyan bir Ulu Önder’e sahip olan Türkiye Cumhuriyeti’ne ithaftır. Prometheus, Uygarlığı temsil eden, ilham ve insanın ürettiği yeni fikri temsil eden ateşi çalarak insanlığa sunan Ateş Tanrısı’dır. Bestecinin ve diğer çağdaşı insanların beklediği, umut ettiği o adil, halkçı, lâik lider, o yüzyılda gelmeyince Beethoven’ın kendisini dönüştürdüğü Prometheus’un temsil ettiği uygarlık aslında; mensubu olduğu tebaayı ulusa dönüştüren Atatürk’ün temel kabulüdür. Ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlıklar seviyesinin üzerine çıkarmak hedefi; tam da bu yöndedir. Sezonun ilk konseri; Beethoven’ın son senfonisinin ilk bölümündeki gibi benzersiz bir içerikle düşünüldü. 80 yıllık bir zaman diliminde ilk seslendirilişi yapılan üç eser, sondan başa doğru sıralandı.
“Kapriçyo” kelimesi; “geçici istek”, “ansızın akla gelen buluş” ya da “esinti” kelimeleriyle açıklanır. Devlet bursuyla 1954’de Almanya’da Münih Devlet Müzik Akademisi’nde büyük ustalar yanında öğrenim gören Türk Besteci Ferit Tüzün, 25 yaşında “Türk Kapriçyosu”nu yazdı ve ilk seslendirilişi Münih Filarmoni Orkestrası tarafından yapıldı.
Münih doğumlu ve Brahms hayranı Alman Besteci Richard Strauss’un ülkesine hasret olduğu 80’li yaşlarında bestelediği “Son Dört Şarkı”; adeta veda eseri… 1949’da Münih’e dönebildi. “İlkbahar” başlıklı ilk lied’de, masmavi gökyüzü, ağaçlarla kuşlar hayal edilir. Duyulan sevgilinin sesi, bir heyecana dönüşür. “Eylül” başlıklı ikinci lied; yazın sonunda doğanın yaprak dökümünü, rengârenk çiçeklerin farklı güneş ışığındaki halleriyle ve yağmurun güzelliğini işaret eder. Huzurlu bir ortamda gözler yavaşça kapanır. “Uyku Zamanı” başlıklı üçüncü lied; günün yorgunluğunun çıktığı, tüm duyguların terk edilerek vücudun uykuya teslim edildiği, kanatlanan ruhun rüyanın sonsuzluğunda özgürleşmesi, bitişi olmayana doğru kanat çırpması tasvir edilir. “Günbatımı” başlıklı dördüncü lied’de iki insan kavuşmuş ve el ele tutuşmuştur. Onlar hüznün yanında, (Beethoven’ın 9. Senfonisi’ndekine benzer şekilde) neşe ile birleşmiştir. Tarlakuşlarının geceyi geçirmek üzere havada kanat çırpması eşliğinde gerçekleşen gezinti sonunda yorgun düşen huzur içindeki hafızalarda şu soru belirir: “Acaba ölüm böyle (bir şey) mi?”
Alman Besteci Johannes Brahms’ın “1. Senfonisi”; “10 numaralı Beethoven Senfonisi” olarak nitelenir. Beethoven’ın “9. Senfonisi”ni ilk kez işitmiş, hayran olmuş olan besteci, 1855’te yapıt üzerinde çalışmaya koyuldu. (Senfoniyi nihayet, Viyana’da yaşadığı Eylül 1876’da tamamlayabildi.) Bestecilik kariyeri, adeta Beethoven’ın gölgesinde başladı. Bu durum, Beethoven taklitçiliğinden ziyade, O’nu usta olarak örnek almasından, ustası gördüğü sanatçıyı takip etmek istemesinden kaynaklıydı. Avusturyalı müzik eleştirmeni Eduard Hanslick’in “yürek ısıtan güneş ışığı” olarak adlandırdığı eserin ilk bölümü, (daha sonra hızlı tempoyla karşılaşılacak tüm önemli ezgiler) yavaş bir tempoda ortaya koyulan girişe sahiptir. Liszt ve Wagner etkilenmeleri de hissedilir. Motifler; ritmik, dinamik ve tını değişiklikleriyle dönüştürülür; sonra birleştirilir, parçalanır ve doğuştan gelen olasılıklara dair şaşmaz bir anlayışla geliştirilir. Hayli dramatik olan birinci bölüm; bestecinin dinamik bir şekilde genişleme anlayışını yansıtır. Lirizm ve yükselen ifade gücüyle Brahms; Beethoven’ın senfonilerindeki scherzo bölümlerini kişiselleştirmiştir. Allegretto tempolu güçlü şamatayla tezat oluşturan, gözyaşları arasında nazik Schubert gülümsemesi fark edilir. Final bölümünün girişi, ilk bölümden daha uzundur ve dehşete varan bir şekilde gelişir. Bu karanlık duygusal ton, sonunda parlak bir korno sesiyle ve kurtuluş ile barıştan söz eden ciddi bir koralle delinir. Ardından, Beethoven’ın “9 numaralı Senfonisi”ndeki “Neşeye Övgü” temasının Brahms versiyonu olarak düşünebilecek tema başlar. Melodi, yeniden ortaya çıkışında derin bir rahatlık kaynağıdır ve radikal dönüşümlerinde, göz kamaştırıcı, sınırsız zafere giden yolda ortaya çıkan heybetli ihtişamın çekirdeğidir.
Etkinlik Kuralları– İndirimli biletler; öğrenci, öğretmen, basın kartı sahipleri, 60 yaş üstü, engelli vatandaşlar, gaziler, şehit dul ve yetimleri için geçerlidir.
– CRR Konser Salonu’ndaki etkinlikler pandemi sebebiyle özel kurallara tabidir. Bilet satın alan herkes bu kurallara uymayı kabul etmiş sayılır.
– CRR Konser Salonu güvenlik noktasından geçmeden önce temassız ateş ölçer ile vücut ısı ölçümü yapılmaktadır.
– Mekanda bulunulan süre boyunca maske takılması zorunludur.
– CRR Konser salonu Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı nano gümüş iyon teknolojisi ile etkinlik öncesi, etkinlik aralarında ve etkinlik sonrası dezenfekte edilmektedir.
– Mekan içerisindeki ortak alanlarda el dezenfektan üniteleri bulunmaktadır.
– 7 yaş ve üzeri bilete tabidir. 7 yaş altı çocuk etkinlikleri hariç salona alınmaz.
– Salonun içerisine her türlü yiyecek ve içecek sokulması yasaktır.
– Konser başladıktan sonra salona giriş yapan seyirciler balkon kısmına yönlendirilecektir.